1 Nisan 2013 Pazartesi

Yolun Ortasında Duranlar Ezilirler

Rutin ve durağan akışında giderken hayat hiç beklenmedik bir anda önüne yol ayrımları sunar. Seni afallatan, kimi zaman yoldan çıkmaya zorlayan.
Ama bazı anlar gelir ki önüne çıkan o iki yolu da seçmek istemezsin; üçüncü bir yol ararsın. Üçüncü yolu bulmaya çalışırken de yerinde sayarsın sadece, çünkü üçüncü bir yol yoktur aslında. O iki yoldan birini seçmek zorundasındır esasında...

Pamuk ipliğinde yürümekle eşdeğerdir hayattaki seçimler. Ve acıdır ki yaptığın seçimlerle sen belirlersin hayatını. Bir başkası değil sadece "sen" belirlersin. Doğru ya da yanlış tüm aldığın kararlar sana aittir. Ve yine acıdır ki sonucunda bir başkasını suçlayamazsın çünkü seçimlerinden ve sonuçlarından "sen" mesulsundur.

Evet bazen yorulursun seçim yapmak zorunda olmaktan, karar vermek yorar bazen seni... Çünkü bazen ne karar vermen gerektiğini de bilemezsin... Birilerine sormak istersin, bir çıkış yolu ararsın ama son karar yine sana aittir ve yine karar veremezsin... Hep sorgularsın, beklersin, emin olmak istersin, düşünürsün... Düşündükçe daha çok yorulursun. 

O seçeceğin yola adım atmaya korkarsın çoğu zaman "Ya yanlış yaparsam!" diye, ama denemeden bilemeyeceğini bir türlü anlayamazsın. Belki başlarda hep yanlış yollara saparsın, ama yanlış yollara girmeden de doğru yolu bulamazsın. Tek yapman gereken cesaretle adım atmaktır, fazla sorgulamadan, fazla derinlere inmeden. Yoksa hiç bir zaman hareket edemezsin.
Korkmak anlamsızdır aslında, çünkü bir yol başka bir yola açılıyordur, ama sen adım atamadığın müddetçe karşına çıkacak yolları göremezsin. 

İşte hayat budur. Senin seçimlerin, senin kararların ve senin tercihlerinle hayat tam olarak budur. 
Yaşam sana seçenekler sunar ve sen birini seçip yoluna devam edersin. Ona dilediğin gibi yön vermek, istediğin hayatı yaşamak ise senin elindedir.
Tek yapman gereken bir yolu seçip o yolda ilerlemektir. 

"Yolun ortasında duran insanlara ne olduğunu biliyoruz. Çiğnenirler." Aneurin Bevan