30 Temmuz 2012 Pazartesi

Kördüğüm

Bazen her şey üst üste gelmez mi hayatta? Hani nefes alamayacak gibi olursunuz, boğulacak gibi...
İş bir yandan, aile başka yandan, aşkınız öte yandan, en güvendiğiniz dostlarım dedikleriniz diğer yandan... Hepsiyle aynı anda sorun çıkmaz mı sanki hayat sizinle dalga geçiyormuş gibi...

Belki de bir sorun yoktur aslında, ama biz etrafımızda olan biten her şeyi olumsuz gibi algılarız belki de, bakış açısı dediğimiz şey yani bir nevi...
Bir kere olumsuz bakmaya başladık mı bir türlü düzeltemeyiz ya hani... Biz olumsuzluktan çıkamadıkça da ters yöne girmişiz hissi gittikçe artmaz mı üstümüze üstümüze gelen cümlelerle?

Şimdiki zamanı hep geçmişle karşılaştırmaz mıyız böyle durumlarda? Hep böyle olayların kendi başımıza geldiğini yakınıp dururuz ya hani, aslında bizim gibi ne çok insan vardır etrafımızda ama biz kendimizden başkasının derdini görmeyiz ya bir türlü... Biliriz aslında içten içe ama inanmak istemeyiz belki de...

İnsanlara olan güvenimizi kaybettiğimizden belki de güvenemeyiz ya hiç kimseye, hatta gün gelir en yakınımızdakine bile. Güven sorununun beraberinde olumsuz düşünceleri getirdiğini görmezden gelerek davranırız ya hep...
Geçmişten ders çıkarmak kavramını hep kendi içimizde yanlış yorumlayıp geçmişin acısını bugünden çıkarırız ya hep...

Gün gelir hayata, insanlara, olaylara dair olumsuz düşüncelerimiz içinden çıkılmaz bir kördüğüm gibi artmaz mı hep?
Kördüğümü çözmeye çalıştıkça düğüm daha çok dolanır ya hani onun gibi bir şey işte...
Ya da düğüme baktıkça çözümsüz gibi gelir, içinden bir türlü çıkamayacağımızı düşünür, bir kenara çekilip ağlamak isteriz ya hani...

Aslında düğümü çözmek için tek bir nokta vardır.
İpi ancak oradan çekersek açılacaktır düğüm, başka yerlerden çekiştirdikçe daha çok birbirine dolanacaktır. Ama biz o "noktayı" bir türlü bulamayız ya hani kendi kendimize her şeyi daha karışık hale getiririz.
İçinden çıkamadıkça da daha çok umutsuzluğa kapılırız...

Tüm sorunların kaynağını çözecektir, belki tüm düğümleri açacaktır o bulduğumuz nokta...
Hayattaki en büyük meziyet de o noktayı bulabilmekte değil midir zaten?

"Düşün; her şey üstüne üstüne geliyorsa, belki de sen ters gidiyorsundur." Dostoyevski


25 Temmuz 2012 Çarşamba

Sıradaki Şarkı AŞK'a Gelsin

Bazen elini tutan bir el olduğunu düşünmek bile yeterdir gülümsemen için.
Parmak uçlarının parmaklarına dokunması yeterdir güven duyman için.


Bazen varlığıyla yanında olamasa bile sözcükleriyle ruhuna dokunması yeterdir yanında hissetmen için.
Bazen sadece seni anlaması, ya da hiç konuşmadan saatlerce dinlemesi, belki de gözlerini kırpmaksızın gözlerinin içine bakması yeterdir günün tüm stresini unutturmak için.

Bazen yerinde söylenen ufacık bir sözcük, sihirli değnek gibidir tüm bakış açını değiştiren, bazen de ufak bir sevgi dokunuşudur seni sevgiyle bütünleştiren.

Ve aşk bazen aynı anda özledim demektir birbirinden habersiz, 
Bazen de konuşmadan anlaşabilmektir sessiz sessiz.

Yeri gelince tutkuyla susmaktır belki de kim bilir...



4 Temmuz 2012 Çarşamba

Sevmekten Korkmayın

Bir an durup bir düşünün sevdiklerinizin, değer verdiklerinizin, hayatınıza anlam katanların hayatınızda artık olmadığını...

Şimdi! Şu an her şeyi bırakıp birkaç saniyeliğine düşünün bunu.
Belki gereksiz yere bağırdığınız, belki kalbini kırdığınız, belki de incir çekirdeğini doldurmayacak bir sebepten konuşmadığınız kişinin artık hayatınızda olmadığını düşünün.

Hayal etmeyin ama. Gerçekmiş gibi gözlerinizi kapatın ve bir dakika kadar açmadan düşünün. Bunu gerçek anlamıyla yaparsanız eğer gözlerinizi açtığınızda belki gözünüzden akan yaşlara hakim olmaya çalışacaksınız ya da kesilen nefesinizi kontrol altına almak için temiz havaya ihtiyaç duyacaksınız.
Kendinizi çok kötü hissedeceksiniz belki, ya da bir pişmanlık dalgası kaplayacak benliğinizi. "Keşke" ile başlayan cümleler kuracaksınız belki de.

İşte bunları yaşamamak için hazır tüm sevdikleriniz etrafınızdayken sarılın onlara sıkıca, kırmayın birbirinizi, yarın unutacağınız sorunları bugün yaşamayın yok yere... Sevdiğinizi söylemekten korkmayın. Haykırın onlara sevginizi, içinizde tutmayın sözcüklerinizi, yarın keşke söyleseydim dememek için BUGÜN söyleyin. HEMEN  söyleyin.

Yanınızda olmasını istediğiniz kim varsa alın yanınıza, korkmayın. Ailenize, dostlarınıza, sevgilinize, aşkınıza ve sevgilerinize sahip çıkın, en önemlisi de susmayın. Çünkü bazen iki kelimelik bir "seni seviyorum" cümlesi, bir ömre bedel olabiliyor. Çünkü zaman akıyor, çünkü gün geliyor bir dakika önce yanınızda olan bir dakika sonra yanınızda olmuyor. Bu yüzden değerlerinizin kıymetini bilin.

Sevmekten korkmayan sevgi dolu insanlara gelsin...

"Derin ve ihtiraslı sev. Kalbin kırılabilir ama hayatı dolu dolu yaşamanın tek yolu budur." Erich Fromm