8 Mart 2013 Cuma

Dünya Kadınlar Günü mü Dediniz?

Türkiye'de kadın olmak ile ilgili yazılmış binlerce yazı var malum... Özellikle her 8 Mart'ta ortaya dökülür bu yazılar, aradan bir kaç gün geçer unutulur gider...

Her 8 Mart'ta karşılaştığımız cümlelere gelince... "Emekçi kadınların günü kutlu olsun, eksik söylemlerde bulunmayın!", "Pazarlamacıların metalaştırdığı gün bugün!", "Sadece bir gün kutlamakla olmaz her gün kutlamak lazım!"...
Bu söylemlere ek olarak teknoloji ilerledikçe çok değerli erkeklerimiz de twit atmaya başladılar. "En değerli varlığımız kadınlarımızın günü kutlu olsun.", "Kadına kalkan eller kırılsın!", "Siz olmasanız biz ne yapardık?" gibi vesveseler...
Ha bir de sosyal medyada olayın önemine dikkat çekmek için paylaşılan fotoğraflar var ki onları anmadan geçemeyeceğim... Ünlülerin şiddet görmüş fotoğrafları, erkek ünlülerin kadın moduna bürünmüş fotoğrafları, iş yerinde erkek müdürünün yaptığı jesti görüntüleyen kadınlarımızın masalarındaki çiçek fotoğrafları...

Ne acı değil mi yılda bir kere kendimizi bize dört bir yandan değerli hissettiriyorlar. Biz de masamızda bir çiçek gördüğümüzde havalara uçuyoruz. Sosyal medyadan, televizyonlardan, arkadaştan, sevgiliden, müdürüne varana kadar herkes bizim günümüzü kutluyor değil mi? Biz de etrafa gülücükler saçıyoruz...

Öncelikle bizi bu hale getirdiğiniz için hepinize sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum sevgili erkekler. Bize sadece Sevgililer Günü, Anneler Günü, Kadınlar Günü gibi yılda 3-5 gün bir dal çiçek alıp, gönlümüzü aldığınız için size sonsuz saygılarımı gönderiyorum sevgili erkekler.
Hele o bizi yıkayıp yağlayan değerli söylemleriniz yok mu onların yeri çok ama çok özel...

Onun dışındaki günlerde kadını hor gören, aşağılayan, "Sus be kadın dır dır başımın etini yedin!" diye bağırıp çağıran, kadınlara kendini çoğu zaman değersiz hissettiren, şiddet uygulayan hatta bununla yetinmeyip kadınların hayatına acımasızca son verip cinayet işleyen, ülkede artan kadın ölüm oranına rağmen hala sessiz kalıp futbol konuşan, hayatın her alanında kadınları taciz eden, uçkuruna olan düşkünlükleri nedeniyle kadını bir eşya olarak gören ve "sözde" kadınları değerli gören erkeklerimiz...

Sizden tek ricam var siz lütfen kadınlar gününü falan kutlamayın, gidin maç izleyin, pes atın, kahvede bezik oynayın ama ne olur ağzınızı böyle anlamsız sözlerle doldurmayın.

Şimdi haydi hep birlikte 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayalım. Kutlu olsun!




6 Mart 2013 Çarşamba

En Acı Bitişler En Güçlü Başlangıçlardır Aslında

Zamanında bazı hataları yapmamış olsaydık, bugün hayatımızın en doğrusunu bulamamış olurduk belki de...
Bazen bitişler, hüsranlar ya da hayal kırıklıkları dışarıdan göründükleri kadar kötü değildir aslında...
Huzura açılacak olan bir kapıdır belki de kim bilir...

Hayatta bazı şeylerin yaşanması ve bitmesi gerekir. Bir süre her insanın hayatının bir döneminde o malum karanlığı yaşaması gerekir aslında. Çünkü gelecek olan ışığın habercisidir bu karanlık. 
Ama biz bu durumu bir türlü algılayamayız ve genelde  kendi karanlığımızda boğulmayı tercih ederiz. 
Oysa bizi aydınlatacak ışık çok yakındır fakat biz gözlerimizi açamayız. Gözümüz karanlığa o kadar alışmıştır ki belki de gelen ışık gözlerimizi rahatsız eder kimi zaman, tekrar o karanlığımıza geri dönmek isteriz. 

Bir gün ani bir kararla ışığa doğru adım atmaya karar veririz; yavaş yavaş ve emin adımlarla... Bazen korkarız, içimizi bir huzursuzluk kaplar, o hüzünlü karanlığımıza geri dönmek isteriz, geri adım atmayı bile düşünürüz kimi zaman. Kimilerimiz yarı yoldan geri döner, kimilerimiz vazgeçmeden ışığın gözlerini acıtmasına aldırış etmeden ona doğru ilerler...

Işığa adım atmayı başaranlar şaşkın bir gülümsemeyle karşılarlar aydınlıklarını... Bu kadarını beklemezler çünkü... O zamana kadar taşıdıkları tüm yükler bir anda uçup gider omuzlarından. 
Kalpleri yeniden çarpmaya başlar, anlam veremezler... 
Bazen kızarlar kendilerine bunca zaman neden taşıdım bu ağırlığı diye belki de...
Ama artık özgürdürler; dudaklarında hafif bir tebessüm, gözlerinde ışıltı, kalplerinde heyecan sadece ileriye doğru bakarlar başlarını öne eğmeden...

Ve işte o zaman anlarlar ki hatalar doğruları bulmak için vardır ve her karanlığın sonu tek bir aydınlıktır...

"En iyi çıkış yolu, içinden geçmektir."  Robert Frost

5 Mart 2013 Salı

Gece Aforizması

Huzursuz geceler vardır, dört elle boğazına yapışan...
Sana hiç nefes aldırmayacağını düşündüren, can havliyle çırpınırken etrafında ne var ne yoksa kırıp döktürten..
Karanlığıyla seni karamsarlığa boğan, içinden çıkılmaz bir paradoksa sokan...
Güneşin bir daha asla doğmayacağını hissettiren bir o kadar da seni acımasız bir umutsuzluğa sokan...

Oysa sen içten içe bilirsin ki huzursuz her gece gibi o gece de sona erecektir; bilirsin aslında ama hatırlayamazsın belki de...
Güneşin yakıcı kızıllığının, gecenin o kapkara hüznünü alt edişini defalarca izledin daha önce çok iyi bilirsin ama dedim ya unutursun...

Unutma!
Her karanlık mutlaka aydınlığına kavuşacaktır ve her aydınlık senin için yeni bir başlangıçtır.

Yeni başlangıçlara...