26 Ağustos 2012 Pazar

Çözümsüz Sorun Var mıdır?

Hayat bazen yorar insanı...
İnsanlar yorar, işler yorar, yolunda gitmeyen işler zaten hep yorar...

Bir şeylerin de yolunda gittiği nadir görülür zaten, tam rahata erdim derken bir yerden mutlaka bir şey çıkar ya o misal...

İnsanlar ise hayata inat hep o yorgunluklarını görmezden gelmeye çalışır, hatta yorgunluklarının üstüne gider, sonuç alamayacağını bilir ama yine de umudunu yitirmez...
Özellikle bazı insanlar doğası gereği belki de hep bir çözüm arar, sorunların çözülmek için var olduğuna inanır belki de...
Ama masal bu ya o sorunlar hiç bitmez...

Biri bitse diğeri başlar mutlaka, ya da tek "bir sorun" bir türlü çözülemez...
İnsan çözümsüzlüğe tahammül edemez ya hani o sorunu çözmek için de uğraşır durur, ama aslında farkında değildir sadece o sorunun etrafında dönüp durduğunun...
Ve sonunda durup bir etrafına bakar ve görür ki aslında başladığı noktaya geri dönmüş...

Hiç bir mesafe kat edememiş, bir adım yol gidememiş...
Sorunlar ve yollar karşısında öylece durur dalga geçer gibi...
Elin kolunu bağlamak istercesine öylece dikilirler insanın karşısına...

Ama insanoğlu bu yenilgiye gelemez...

Sonra derin bir nefes alır ve inanır bu sefer üstesinden geleceğine -daha önce kaç defa denediğini bildiği halde ilk defa deniyormuş gibi tekrar inanır-, elinden geleni de yapar belki; bu yolda arada ayağı taşa takılır sendeler, bazen düşer dizi kanar, bazen yorulur nefesi kesilir... Ama kafaya koymuştur üstesinden gelecek ve halledecektir. Ama zaman geçer bir bakar ki hala aynı yerde...

İşte o zaman ümidi kırılır insanın, bu zamana kadar çözümsüz hiçbir sorun yoktur derken, artık "çözemiyorum" demeye başlar.
Ve işte o zaman gerçekten yorulur insan ve önceki yorgunluklarının da aslında bir hiç olduğunu anlar.
Ve işte o zaman gerçekten yorulduğunu hisseder insan çünkü anlar ki bazı sorunlar çözümsüzdür...

"Her aptal yıldızlara dokunamayacağını bilir, ama bu akıllı bir adamın bunu denemesini engellemez." Harry Anderson

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder