1 Eylül 2012 Cumartesi

Değiştir(ME)

Mevlana der ki;
" Allahım, bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için CESARET,
Değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için SABIR,
İkisinin arasındaki farkı bilmek için AKIL ver."

O kadar açık ki aslında burada anlatılmak istenen, hayatımızda yaptığımız en büyük hatayı özetleyen bir dua belki de...
İşte biz bu ikisi arasındaki farkı bilemiyoruz çoğu zaman, hep değiştiremeyeceğimiz şeyleri değiştirmeye çabalıyoruz hayatımızda.

İnsanları değiştirmeye çalışıyoruz, duyguları değiştirmeye çalışıyoruz, olayların gidişatını değiştirmeye çalışıyoruz...

Sabırsızız da çoğu zaman istediklerimiz istediğimiz anda olsun istiyoruz...Parmağımızı şıklattığımızda karşıdakinin değişeceğini düşünüyoruz. Değiştiremeyeceğimizi anladığımızda ise mutsuz oluyoruz.

Oysa ki bir şeyleri değiştirmeye çalışmasak; olayları, insanları, olguları oldukları gibi kabul etmeye çalışsak ulaşacağız belki de o döne döne aradığımız mutluluğa...

Farklılıkları da kabul edemiyoruz biz hayatımızda.
Irk ve din başta olmak üzere, kültür ve geleneksel farklılıkları reddediyor hep bünyelerimiz.
En önemlisi de düşünce ayrılıklarını kabullenemiyoruz hiç bir zaman, bundan değil midir zaten tartışma programlarında havada uçuşan koltuklar...

Karşımızdakinin düşüncesine saygı duymayıp, kendimize benzetmeye çalışıyoruz çoğu zaman, belki de kendimize benzetirsek mutluluğu yakalayacağımızı düşünüyoruz içten içe...
Ama karşımızdakini değiştirdiğimizde (ya da değiştirdiğimizi zannettiğimizde) daha mutsuz olacağımızdan da bihaberiz yine çoğu zaman...

Fakat gün gelip beklentilerimizin boşa çıktığını gördüğümüzde hayal kırıklığına uğruyoruz.
Shakespear 'ın da dediği gibi "Beklentiler daima yaralar." ama biz bunu bir türlü kabullenemiyoruz.

Evet belki de anahtar kelimedir "kabullenmek"...

Ama biz...

"KABULLENEMİYORUZ!"

Birini artı ve eksikleriyle kabul etmeyi öğrenemediğimiz sürece de mutlu olamayacağız. Çünkü her ne kadar farkında olamasak da birini değiştirmeye çalışmak, dalgalı bir kumsalda kumun üzerine isim yazmaya çalışmaktan farksız... Başardığını zannettmenle başa dönmen bir oluyor...

3 yorum:

  1. Kalemine sağlık:) Şu ara kafamı en çok kurcalayan şeylerden biri hakkında yazmışsın. Ben de şunu sorup duruyorum: Naıl başaracağız hiç hoşumuza gitmeyen birşeyi kabullenmeyi? Nasıl yokmuş gibi davranacağız?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ediyorum:) Zamanla belki de üzüle üzüle yapmamayı öğreneceğiz, kaybettikçe kazanmayı öğreneceğiz belki de...

      Sil
  2. Kabullenmek mi tahammul etmek mi veya katlanmak mi.bugunki mevcut durumlara saygi duyuyorum ne demek duymuyorum ben kabullenmiyorumda katlaniyoruz mecburen.yine güzel bir yazi

    YanıtlaSil