9 Eylül 2012 Pazar

Dur! Önce Kendine Bak

Bu zamana kadar kendinizle baş başa kaldığınızda kendinizi sorguladınız mı hiç? 
Kendinize "Neden?" diye sordunuz mu peki?
Başkalarını önünüze gelen her fırsatta hiç düşünmeden acımasızca eleştirirken, bir kere olsun karşınızdakini değil kendinizi eleştirmeyi denediniz mi hiç?
Bazen oturup düşündüğünüzde "Ben bunu niye söyledim ki?" dediniz mi hiç kendinize? 
Ya da "Keşke böyle davranmasaydım." diye hayıflandınız mı içten içe?

Bazen öyle şeyler yapıyoruz, öyle cümleler kuruyoruz ki bırakın karşımızdakini kendi kendimize şaşıyoruz. Her zaman doğru davranamıyoruz, hayat gayemiz doğru davranmak olsa bile bazen şaşabiliyoruz, "Beşer şaşar." misali...


Bazen öyle pişmanlıklarımız oluyor ki, tek bir davranış ya da tek bir cümle tüm gidişatı değiştirebiliyor çünkü... Düşünmeden hareket ettiğimiz, ya da umarsızca söylediğimiz tek bir kelime tüm sihri bozuyor ve maalesef hepimizin de bildiği gibi bozulan şeyler tekrar yerine gelmiyor. 


Bazen çok sevdiğimiz, değer verdiğimiz belki kaybetmekten deli gibi korktuğumuz insanları da kırabiliyoruz bilinçsizce. "Neden bunu yaptın?" sorusu da cevapsız kalıyor haliyle... 

Çünkü neden yaptığımızın cevabını bilmiyoruz.Çünkü bazı davranışları istem dışı gerçekleştiriyoruz. 
Kendimizi doğru anlatamıyoruz, daha kendimiz ne olduğumuzu anlamadan karşıdakinin bizi doğru anlamasını bekliyoruz.

Bazen öyle bir cümle kuruyoruz ki aslında vermek istediğimiz mesajın tam tersini ifade etmiş oluyoruz. Bazen de verilmesi gereken mesajı hiç veremiyoruz. Yanlış anlaşılmaktan korkuyoruz ama gün geçtikçe daha çok yanlış anlaşılıyoruz.


Aslında biz toplum olarak iletişim sıkıntısı yaşıyoruz.


"Her insanın üç kişiliği vardır: Ortaya çıkardığı, sahip olduğu, sahip olduğunu sandığı." Alphonse Karr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder