10 Haziran 2012 Pazar

Mutluluğun Formülü

Bazen huzur denizin maviliğindedir, bazen bir kahve fincanında belki de güzel bir rüzgar esintisindedir sana sahip olduklarını hatırlatan...
Bazen huzur rüzgarın esintisiyle savrulan yeşil bir yapraktadır, sana yaşamı anlatan...
Bazen huzur bir sigara dumanındadır, bazen sana bakan bir çift buğulu gözdedir...
Bazen bir rakı kadehinde bazen de Müzeyyen ablanın o içli sesindedir...

Huzur...

En ihtiyaç duyduğumuz şeydir aslında huzur, döne döne etrafımızda aradığımız, hemen hemen her gün onu bulamadığımız için söylendiğimiz...
Ya da "Huzur ver artık" diyerek karşımızdakilerin bize sunmasını beklediğimiz, aslında yaşamımızın herhangi bir noktasında her daim var olduğundan bilinçsiz...

Huzur vermiyor diye suçu hep başkalarında aramamız ne gariptir aslında, oysa ki asıl suçlu aynaya baktığımızda karşımızdaki yansımanın ta kendisidir.
Ama biz suçu karşımızda aramaya o kadar çok alışmışızdır ki, huzursuzluk yaratan her şeyi hayatımızdan uzak tutmanın kendi ellerimizde olduğunu çoktan unutmuşuzdur.

Bazen mutsuzluğa o kadar alışmışızdır ki yanı başımızda duran küçük mutlulukları göremez hale gelmişizdir. Hayata karşı olan olumsuzluğumuz, tüm huzursuzlukları da beraberinde getirmiştir. Biz her geçen gün daha  mutsuz, daha kaygılı, daha olumsuz olurken en güzel zamanlara gözlerimizi kapamışızdır.

Oysa ki huzur hep bizimledir sadece biz onu görmek istemeyiz. 
Huzur baktığımız yerdedir, huzur bakış açısındadır, huzur görmezden geldiklerimizdedir, huzur kendimizdedir; kendi içimizde...

Mutlu olmak için fazla etrafa bakınmaya gerek yok kendi içinize dönün yeter.

"Mutluluk, karşımıza çıkmasını beklemekle değil, karşısına çıkmayı bilmekle elde edilir." Webster.

1 yorum:

  1. Gercekten mutsuzluk bir yasam bicimimiz oldu.ama su sartlarda ne kadar mumkun sizce?

    YanıtlaSil